Dünyada Şeker, ağırlıklı olarak şeker kamışı (%78) ve şeker pancarından (%22) üretilmektedir. Geleneksel şeker kaynağı olarak şeker pancarı ve şeker kamışı bilinmekle beraber, 1970’li yıllardan itibaren başta mısır olmak üzere buğday, patates gibi ürünlerden elde edilen nişasta bazlı şekerler (NBŞ), yeni bir şeker kaynağı olarak ortaya çıkmıştır.

Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyanın şeker kamışı tarımına uygun olmaması, şeker elde edilmesinde şeker pancarını öne çıkarmıştır.

Şeker kamışı ve şeker pancarından şeker üretimi arasındaki maliyet farkına karşın ABD, Almanya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerin birçoğu, gıda güvenliklerini sağlamak için şeker pancarından şeker üretimini sürdürmekte, şeker pancarı üretimi devlet tarafından desteklenmektedir.

Şeker pancarı; sağladığı yüksek katma değerle gayri safi milli hâsılayı zenginleştiren, kırsalda sosyo-ekonomik durumu iyileştiren, yan ürünleri hayvan yemi olarak kullanılan, çiftçiyi toprağa bağlayarak kırdan kente göçü azaltan, tarımda ekim nöbetinin, planlı üretimin ve sulu tarımın öncüsü olan, üreticilerin hem gelirini artıran hem de istihdam sağlayan bir bitki.

Şeker pancarı tarımında dörtlü münavebe (ekim nöbeti) sistemi ile, aynı tarlaya dört yılda bir şeker pancarı ekilebilmektedir. Bu yönüyle de doğanın kendisini yenilemesine fırsat vererek çevreye katkı yapmaktadır.

Bu sorunun yanıtı Hayır! Şeker pancarı sadece şeker elde edilen bir bitki değildir. Pancarın yan ürünü olan pancar posası, pancar baş ve yaprağı ile işlenmesi sonrası elde edilen melas, hayvan beslemede kullanılmaktadır. Şeker pancarının fabrikada işlenmesi sonucu elde edilen melas, maya sanayinin de ana hammaddesidir. Ayrıca şeker pancarı işleyen fabrikalarda elde edilen alkol de, özellikle sağlık sektörü için önemli bir yan üründür.

Şeker pancarı üretimi 1926 yılında 542 hektar alanda 4000 ton iken, 1961 yılında 130 bin hektar alanda 2.9 milyon tona, 2017 yılında ise 340 bin hektar alanda, 21 milyon tona yükselmiştir. Girdi maliyetlerinin yüksekliği, yaşanan doğal afetler ve şeker pancarındaki hastalıklar nedeniyle, 2018’de ekim alanının 300-301 bin hektar, üretimin de 18 milyon 900 bin ton olduğu tahmin edilmektedir. (TÜİK Geçici Bilgi)

Türkiye’de en fazla şeker pancarı üretimi Konya’da yapılırken, Yozgat, Eskişehir, Aksaray, Kayseri, Afyonkarahisar başta olmak üzere 50’yi aşkın ilde şeker pancarı üretilmektedir.

Halen şeker pancarı üretimi, her yıl için belirlenen kotalar dahilinde gerçekleştirilmektedir. Şeker fabrikaları, kendilerine tahsis edilen kota kapsamında şeker üretecek miktarda çiftçilerle şeker pancarı üretimine yönelik sözleşmeler imzalamaktadır.

Dünya şeker pancarı üretimi 1961 yılında 160 milyon ton iken, 2016 yılında 277 milyon ton olmuştur. Şeker pancarı üretiminde Rusya, ABD, Fransa ve Almanya ilk sıralarda gelirken, Türkiye 2016 yılında dünya şeker pancarı üretiminin %7,2 sini gerçekleştirmiştir.

Dünyada şeker kaynağı olarak 18. yüzyıla kadar ağırlıklı olarak sadece şeker kamışı kullanılmıştır. Şeker pancarında şekerin varlığı ilk kez 18’inci yüzyılda Almanya’da yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Ancak şeker pancarından elde edilen şekerin, şeker kamışından elde edilene göre daha pahalı olması nedeniyle üretim için fabrika kurulması 19’uncu yüzyılın başlarında mümkün olmuştur. (ZMO Şeker Pancarı Raporu 2018)

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte halkın ihtiyaç duyduğu ürünlerin başında gelen ve “üç beyaz” olarak anılan un, şeker ve pamuk (pamuklu bez) üretimine özel bir önem verilmiştir. Ülkemizin ilk şeker fabrikası olan Alpullu şeker fabrikası, 26 Kasım 1926 tarihinde işletmeye açılmış ve ilk Türk şekeri üretilmiştir.

1950’li yıllara kadar Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal şeker fabrikalarında şeker üretimi gerçekleştirilirken, ülke nüfusunun artması ve ihtiyacın yerli üretimle karşılanması amacıyla bu fabrikalara yenileri eklenmiştir. 1950’li yıllarda 11, 1960’lı yıllarda iki, 1977 yılında bir, 1980’li yıllarda altı, 1990’lı yıllarda üç, 2001 yılında bir şeker fabrikasının daha üretimi geçmesiyle, hem şeker pancarı tarımı yaygınlaşmış hem de şeker üretimi artmıştır.

Günümüzde sakaroz kökenli pancar şekeri üretiminin yanı sıra nişasta bazlı şeker üretimi de yapılmaktadır. Hammadde olarak mısır kullanılarak gerçekleştirilen NBŞ ürünleri, doğrudan tüketilmemekte, şekerli mamul sanayinde girdi olarak kullanılmaktadır. Son olarak NBŞ kotasının %50 oranında düşürülmesi ile birlikte, ülkemizin şeker ihtiyacının %97,5’i pancar şekeri, %2,5’i NBŞ ile karşılanmaktadır.

Ülkemizde şeker üretimi için şeker pancarı kullanılmakla birlikte, Dünya şeker üretiminin en önemli kaynağı şeker kamışıdır. Dünya şeker üretiminde pancar şekerinin payı ise %20 kadardır.

Brezilya, pancar ve kamış şekeri olarak dünya şeker üretiminde yüzde 22’nin üzerindeki payla, dünyanın en büyük şeker üreticisidir. Bu ülkeyi %16’lık payla Hindistan ve %8’lik payla Çin takip ederken, kamıştan şeker üretimi olmayan Türkiye %1,3’lük payla 15. sırada yer almaktadır.

Uluslararası Şeker Örgütü’nün (International Sugar Organization – ISO) verilerine göre, 2017/2018 döneminde dünyanın en büyük 10 şeker (sakaroz) üreticisi ülkeler; Brezilya (36 milyon ton), Hindistan (26 milyon ton), AB (19,1 milyon ton), Çin (10,5 milyon ton), Tayland (12 milyon ton), ABD (7,7 milyon ton), Pakistan (7,5 milyon ton) Rusya (6,4 milyon ton), Meksika (6 milyon ton) ve Avustralya (4,9 milyon ton) olarak sıralanmıştır. (Türkşeker 2017 Sektör Raporu)

İnsan vücudu, günlük yaşamını devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Şeker, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerji için en temel besin kaynağıdır. Şeker alındığı andan itibaren hızlıca enerji vererek beyin fonksiyonlarının sorunsuz şekilde çalışmasını sağlar. Yorucu bir günün sonunda enerjinizin tükendiğini hissediyorsanız, sizi kendinize getirecek en iyi şey, ağzınıza atacağınız 1 adet küp şekerdir.

Sağlıklı beslenmenin temeli, gıdaların dengeli tüketilmesidir. Bütün gıdalarda olduğu gibi şekerin fazla tüketiminin de sağlık açısından bazı risklere yol açabileceği kabul ediliyor. Bunun için günlük enerjinin en fazla yüzde 10’unun şekerden sağlanması önerilmektedir.